Kendi düşünce kalıplarını hiç sorguladın mı? Belli bir fikri, sadece alışkanlık gereği mi savunduğunu yoksa gerçekten içselleştirdiğin için mi benimsediğini düşündün mü?

Dünya bizim ona baktığımız pencereden ibaret gibi gelir bazen. Oysa pencereyi biraz açsak, biraz sağa ya da sola kaysa gözümüz, gördüğümüz manzara değişebilir. Bildiğimiz doğrular, ezberlediğimiz tepkiler, kesin dediğimiz yargılar… Hepsi zamanla şekillenmiş, belki de fazlasıyla kökleşmiş. Ama kökleri biraz gevşetmek, kendimize yeni düşünceler için yer açmak mümkün değil mi?
Belki de bugün "kesinlikle böyle" dediğin şeyin tersini düşünmeye cesaret etmelisin. Bir fikri savunuyorsan, bir an için karşıt görüşte olduğunu hayal et. Birine kızıyorsan, onun bakış açısından dünyaya bak. Bir şeyi imkânsız görüyorsan, onu mümkün kılan ihtimalleri düşün.
Düşüncelerimize kazandırdığımız esneklik, sadece yeni bakış açıları değil, aynı zamanda daha özgür bir zihin de getirir. Çünkü dünya değişir, insanlar değişir, biz değişiriz. Ama değişimden korkmak yerine ona kucak açtığımızda, büyürüz.
Bugün, inandığın her şeyin tersinin de mümkün olabileceğini kendine hatırlat. Belki de en büyük keşfin, kendi zihninde saklıdır.
コメント